Ülkü Ocakları eski genel başkanı Sinan Ateş cinayetine ilişkin davanın başladığı gün Karar Gazetesi’nde “Başardık Oğlum” başlığıyla yayınlanan Yıldıray Oğur’un yazısı..
Muhakkak okumanız gereken bir yazı. Hem Sinan Ateş cinayetine hem de MHP’ye yönelik büyük siyasi kumpasa ışık tutan bir içeriğe sahip!
Yakın geçmişte FETÖ’nün yayın organlarında TSK’ya kurulan kumpasları güçlü kalemiyle bir güzel makule bağlayan yazar, Sinan Ateş’in adını bile geçirmeden bu davayı da ustaca manipüle ediyor. Okumayanlar için kısa bir özet geçip öyle devam edelim…
2013’te Yunanistan’da ırkçı Altın Şafak partisi üyelerinin işlediği yargı kararıyla kesinleşen Pavlos Fyssas cinayeti anlatılıyor yazıda! Oğur,
7 yıl süren davanın Altın Şafak’ın kapatılması ve yöneticileri de dahil 68 üyesinin tutuklanmasıyla sonuçlandığını hatırlatıyor ve “ Bunların hepsini oğlu için mücadele eden bir kadın başardı” cümlesiyle bitiriyor yazısını.
Sizin de dikkatinizi çekmiştir. Karar yazarı FETÖ’nün muktedir olduğu günlerdeki kadar cesur değil. Mesajını üstü kapalı olarak Yunanistan’da 11 yıl önce işlenen, 4 yıl önce karara bağlanan bir cinayet üzerinden mahcup bir şekilde veriyor.
Zarar yok… Onun açıktan söyleyemediğini firari FETÖ’cüler zaten günlerdir X’te dile getiriyor: MHP kapatılsın! İsmini anmaya değmeyecek meşhur FETÖ’cülerden biri “Türkiye gri listeden çıkıp dünya ekonomisine yeniden entegre olacaksa MHP’nin devletten sökülüp atılması lazım” diyerek asıl planı açıklıyor! MHP’nin kapatılması, ülkücü kadroların devletten tasfiyesi FETÖ ve örgütün iplerini elinde tutan kuklacıların olmazsa olmazı.
Bir türlü gerçekleştiremedikleri hayalleri.
2011 Genel Seçimlerinde MHP’yi baraj altında bırakmak için gerçekleştirilen kaset operasyonu da .. Sonrasındaki MHP’nin bölünmesi senaryoları da FETÖ eliyle dışarda kurgulanan tezgahlardı.
Ne yapsalar olmadı, başaramadılar.
Bu ülkede vicdan sahibi hiç kimse Ankara’nın göbeğinde katledilen genç bir insana kayıtsız kalamaz. Sinan Ateş cinayeti aydınlatılsın. Ailesine, evlatlarına bu acıyı yaşatanlar kimse adalet önünde hesap versin.
Ancak bu dava üzerinden Türk siyasetine çekilmek istenen operasyonu da kimse görmezden gelmesin. Bu planın asıl sahiplerinin derdi Sinan Ateş ve acılı ailesinin mağduriyeti değil. FETÖ kumpaslarında, PKK’nın barikat teröründe, 15 Temmuz ihanetinde milletin yanında saf tutan MHP’yi etkisizleştirmek ve becerebilirlerse tasfiye etmek.
Çok değil… Azıcık siyasi okuma yapabilen herkes bunu görür.
Yavaş’a yeni ekip yeni hedef
Aksini iddia etseler de Türkiye Belediyeler Birliği seçiminde Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu karşı karşıya geldi. Kazanan CHP içindeki gücüyle İmamoğlu oldu.
Ama Yavaş’ın pes etmeye niyeti yok. 2028’de o da muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı olmak istiyor. Ve psikolojik üstünlüğü ele geçirmek için hamle üstüne hamle yapıyor.
İddia o ki, yeni hedefi 30 farklı ülkeden bin 200 üyesi olan Türk Dünyası Belediyeler Birliği’nin Başkanlığı’na seçilmek. Daha sonra da Dünya Belediyeler Birliği Başkanı olmak!
Tabii bu işler sadece istemekle olmuyor. Yavaş’ın göz diktiği söylenen koltukların mevcut sahibi Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay.. Türkiye’nin açık ara en başarılı belediye başkanlarından biri. 6 Şubat depreminde Hatay’da yaptıklarıyla CHP’liler de dahil herkesin takdirini kazandı. Türk Dünyası Belediyeler Birliği ve Dünya Belediyeler Birliği Başkanı olarak ciddi bir uluslararası tecrübeye ve çevreye sahip.
Yavaş’ın onu geride bırakarak yurt dışında lobi faaliyeti yürütmesi kolay değil.
Sanıyorum bu gerçeği gördüğü için kendisine yeni bir ekip kuruyormuş.
150 kişilik bu ekibin başında İstanbul’dan ünlü bir PR’cı olacağı ve Yavaş’ın mevcut basın danışmanının bu sebeple istifa ettiği gelen bilgiler arasında.
Böyle bir reklam-tanıtım ekibi sadece Dünya Belediyeler Birliği Başkanı olmak için kurulmaz. Asıl hedefin ne olduğu malum.