31 Mart Yerel Seçimlerinden bu yana "siyasette normalleşme veya yumuşama" üst başlığı etrafında gündem okumaya çalışıyoruz. Lâkin bu dönemin tam manasıyla adının konulduğuna tanık olamıyoruz. Evet, üst düzey temaslar, teknik ekiplerin bakanlarla görüşmeleri oluyor da... Sonrası? Sanki taktik hamleler dizisi...

Neden? Çünkü...

* Kemal Kılıçdaroğlu çizgisi, "Külliye ile müzakere değil, mücadele edilir" derken...

* Ekrem İmamoğlu korosu, "Yerel seçimde ikinci olan AK Parti'ye ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a siyaseten toparlanması için zaman kazandırılıyor" iddiasını dillendiriyor!

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in AK Parti'yi ziyareti, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın iade-i ziyareti yanında, 5 buluşma daha gerçekleşti.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'den sonra dün de Hazine ve Maliye Bakanı MehmetŞimşek, CHP'li muhataplarını kabul etti ve sıcak konuları masaya yatırdı. Açık ve samimi bilgilendirme yapıldı.

Nitekim AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Erdoğan-Özel görüşmesinin ardından şu değerlendirmeyi paylaşma gereği duymuştu:

"Cumhurbaşkanımız, Orta Vadeli Program ve 12. Kalkınma Planıyla sağlanan kazanımların korunacağını vurgulamışlardır. Popülizme tevessül edilmeyerek, programa zarar verecek tutumlardan kaçınılacağını ifade etmişlerdir!"

***

Bu yazının yazıldığı sırada...

CHP Genel Merkezi'nin pamuk ipliğine bağlı götürdüğü anlaşılan "normalleşme ambalajlı" politik tutumunun deşifresi dün akşam Ömer Çelik'ten geldi...

Ancak, kendi anlatımımla devam edeyim... CHP kurmayları öylesine kurnaz iletişim stratejisi deniyorlar ki...

Örneğin, dar ve sabit gelirlilerin satın alma gücünü ilgilendiren bazı öneriler sunuyorlar. Ama hesap-kitabına dair tek söz söylemiyorlar.

Ardından...

"Biz, hükümete taleplerimizi ilettik fakat adım atılacağı izlenimiedinmedik" açıklaması yapıyorlar.

Veya...

"CHP gündeme getirdi, hükümet bizim sayemizde adım attı" algısını köpürtüyorlar!

Oysa onlar da biliyorlar ki...

Halkın beklentilerini bilen, onların dertleri ile dertlenen, ülkenin ve bütçenin gerçeklerine göre denge kurmaya çalışan, verdiği sözü tutan bir hükümet iş başında.

Gel gör ki...

Meseleye... "Asgari ücrete ara dönem artışı, emekliye ek zam" olarak yaklaştınız mı... Milyonların ilgisini çekiyor tabii duygularıyla da oynamış oluyorsunuz. Sırtında yumurta küfesi taşımayan CHP, kitleleri manipüle ederken, sadece vaatte bulunuyor ama ikna edici bir program çerçevesiyle kamuoyunun karşısına çıkamıyor.

31 Mart'ta konjonktürel nedenlerle kazanılan siyasal mevzii, "Halkın sorunlarının takipçisiyiz. Çözümün adresiyiz"görüntüsü altında tahkim etmeye çalışıyor. Bu tarzı ile dönemsel psikolojik avantaj sağladığını da zannediyor. Aynı CHP kadroları gerek milletin samimiyet testinin neticelerini gerekse parti içi bastırılmış problemlerin nerede patlak vereceğini ise öngöremiyor. Bu tabloya bir de ekonomik programın olumlu neticelerinin görüleceği yakın tarihin etkisini de eklediğinizde, "taklit ile asıl" arasındaki farkın fark edileceği dönüm noktası yaklaşıyor.

Hatırlatmak gerekirse...

Mayıs 2023'teki cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçiminden önce yıllık ortalama enflasyon 17 aydır yüzde 30'un üzerindeydi. Ki bu yüksek enflasyonlu süreç demek. Mart 2024'teki yerel seçime gidilirken enflasyonun yıpratıcı etkisi 27 aya yükselmişti. (TEPAV Çalışması)

Arada yapılan ücret ayarlamaları ise enflasyon lobisi ve fırsatçıların atakları ile eriyip gitmişti. Böylece enflasyonist ayların siyasi faturası da son seçimde ödenmiş oldu.

Özetle...

Türkiye'mizin, bir defalık değil kalıcı ve sürdürülebilir ekonomik iyileşmesi için enflasyonun tek haneye indirilmesi mutlak ön şart. Ne konuşulacaksa, fiyat istikrarıyla birlikte konuşulacak!

Since the March 31 Local Elections, we have been trying to read the agenda around the heading of "normalization or softening in politics". However, we cannot witness this period being fully named. Yes, there are high-level contacts, technical teams meet with ministers... What happens next? It's like a series of tactical moves...

From where? Because...

* Kemal Kılıçdaroğlu's line, when he said, "Not negotiating with the Social Complex, but fighting"...

* Ekrem İmamoğlu chorus voices the claim that "AK Party, which came second in the local elections, and President Tayyip Erdoğan are being given time to recover politically"!

In addition to CHP Chairman Özgür Özel's visit to the AK Party and President Erdoğan's return visit, 5 more meetings took place.

After Minister of Foreign Affairs Hakan Fidan, Minister of Internal Affairs Ali Yerlikaya, Minister of National Defense Yaşar Güler, Minister of Environment and Urbanization Mehmet Özhaseki, Minister of Treasury and Finance Mehmet Şimşek received his CHP interlocutors yesterday and discussed hot issues. Clear and sincere information was provided.

As a matter of fact, AK Party Spokesperson Ömer Çelik felt the need to share the following evaluation after the Erdoğan-Özel meeting:

"Our President emphasized that the gains achieved with the Medium Term Program and the 12th Development Plan will be preserved. They stated that attitudes that will harm the program will be avoided by not resorting to populism!"

***

At the time of writing this article...

The decipherment of the "normalization packaged" political attitude of the CHP Headquarters, which seems to be hanging by a thread, came from Ömer Çelik last night...

However, let me continue with my own explanation... CHP staff are trying such a cunning communication strategy...

For example, they offer some suggestions regarding the purchasing power of low- and fixed-income people. But they don't say a word about the accounting book.

Next...

They make a statement: "We conveyed our demands to the government, but we did not get the impression that any steps would be taken."

Or...

They are fueling the perception that "CHP brought it to the agenda, the government took steps thanks to us"!

However, they also know that...

A government that knows the people's expectations, cares about their problems, tries to establish a balance according to the realities of the country and the budget, and keeps its promises is at work.

Come and see...

Have you approached the issue as "mid-term increase in minimum wage, additional raise for retirees"? It attracts the attention of millions, of course, and you are playing with their emotions. CHP, which does not carry an egg tray on its back, only makes promises while manipulating the masses, but cannot appear before the public with a convincing program framework.

It is trying to consolidate the political position gained on March 31 due to cyclical reasons, under the image of "We are followers of the people's problems. We are the address of the solution." He also thinks that he provides a periodic psychological advantage with this style. The same CHP cadres cannot foresee the results of the nation's sincerity test or where the suppressed problems within the party will break out. When you add to this picture the impact of the recent date when the positive results of the economic program will be seen, the turning point when the difference between "imitation and original" will be noticed is approaching.

As a reminder...

Before the presidential and parliamentary elections in May 2023, annual average inflation was above 30 percent for 17 months. This means a high inflation process. By the time the local elections were held in March 2024, the corrosive effect of inflation had increased to 27 months. (TEPAV Study)

The wage adjustments made in the interim were dissolved by the attacks of the inflation lobby and opportunists. Thus, the political price of the inflationary months was paid in the last election.

In summary...

Reducing inflation to single digits is an absolute prerequisite for Turkey's economic recovery, which is not a one-off but permanent and sustainable. Whatever will be discussed will be discussed along with price stability!