Her şey İsrail’in el kitabına uygun işliyor. Sistematik terör, katliam ve tehcirle kurulduğu günden beri zerre miktarı insani, ahlaki ve hukuki nitelik kazanmadı. Bunu idrak edemeyenler de 7 Ekim’den bu yana Filistin’in kâbusuna uyandı. Refah’ta insanların diri diri yakılmasının şoku sürerken bu kez Gazze’nin tam orta yerindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nda yaşananlar insanı insanlığından utandırıyor. İsrail 8 Haziran’da 4 rehineyi kurtarırken 274 Filistinliyi katledip 698’ini yaraladı. Ölenlerden 64'ü çocuk, 57'si kadın; yaralananlardan 153'ü çocuk, 161'i kadın. 

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu kendisinden hazzetmese de soykırımın ana finansörü ve tedarikçisi ABD Başkanı Joe Biden’dan tebrik aldı. Her fırsatta ‘Siyonist’ olduğunu söyleyen Biden, 28 Haziran’da Time dergisine verdiği röportajda Netanyahu’yu siyasi bekası için savaşı uzatmakla suçluyordu. Şimdi geride 274 ceset bırakanların mutluluğundan İsrail’e zafer payesi çıkartıyor. Netanyahu davet edildiği Amerikan Kongresi’nde soykırımı “teröre karşı savaş” diye alkışlatırken İsrail’de Benny Gantz ile Gadi Eisenkot'u dümende görmek isteyen Biden’ı da tokatlamış olacak. Gidebilirse!

Küresel hegemonik medya 274’e değil 4’e odaklanıyor. 4 rehinenin kurtuluşuyla 37 bin ölü ve 85 bin yaralının sıralandığı Filistinlilerin kurban listesini sıfırlıyor gibiler. Batıda soykırımın utangaç destekçileri de bundan böyle döktükleri timsah gözyaşlarını silebilirler. 4 rehine kurtarıldı daha ne olsun! İsrail öldürüyorsa bir nedeni var! Rehineler kurtarılabildiğine göre savaşa devam! Netanyahu’nun çıkarmayı hedeflediği sonuç da bu…

ABD tepeden tırnağa soykırımın suç ortağı. O yüzden Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Uluslararası Adalet Divanı’nı tehdit ediyor. Nuseyrat katliamında Amerikalıların eline de kan bulaştı. Bir yandan basına “ABD rehine kurtarma operasyonunda yer aldı” bilgisini sızdırıp sevince ortak olurken diğer yandan katliamın sorumluluğundan kaçmak için kamuoyunun önünde “Desteğimiz rehinelerin yerini bulmak gibi genel destek, operasyonda yer almadık” diyorlar. 

Silah sevkiyatının ötesinde sahada bizzat Amerikan askerlerinin teknik destek verdiği zaten biliniyordu.

***

Arlington merkezli Axios ve İsrailli Walla haber sitelerine konuşan Amerikalı yetkililere göre ABD'nin özel rehine kurtarma birimi baskında önemli bir rol oynadı. 

Filistin tarafına göre de ABD, Gazze sahilinde insani yardımları ulaştırmak üzere kurduğu iskeleyi operasyon için kullandı. Yayımlanan bir videoda rehinelerin bindirildiği helikopterin iskelenin yanından kalktığı görülüyor. 

El Cezire’nin elde ettiği görüntüler ise İsrail özel kuvvetlerinin operasyon için bir yardım kamyonu ve sivil bir aracı kullandığını gösteriyor. İsrail tanklarının eşlik ettiği sivil araçlar, batı yakasından kampa giriyor. Sınır polis gücü Yamam ve iç istihbarat teşkilatı Şin Bet’in koordine ettiği operasyon hızlıca fark edilince tanklar, jetler ve gemiler her tarafa bomba yağdırıyor. Sokakta hareket eden herkese ateş açılıyor. 

Gazze'deki Halk Direniş Komiteleri “katliamın yüzer iskelede konuşlu Amerikan güçlerinin katıldığını teyit ettiğini” açıkladı. ABD’nin açlık stratejisi güden İsrail’e Refah ve Kerem Şalom kapılarını açtırmak yerine denizden iskele kurması başından beri kuşkuyla karşılandı. Hamas "Bu iskele ABD’nin işgal güçlerine silah desteğine kılıf uydurmayı amaçlıyor” diyordu. Filistinliler bu hattın kıtlık üzerinde gerçek bir etkisinin olmadığını söyleyip duruyor. 

İsrail içerden ve dışardan gelen baskıları savuşturmak için bu türden bir zafere ihtiyaç duyuyordu. Rehine kurtarmak için rehine öldürmeleri de umurlarında değil. Hamas’a göre Nuseyrat’ta biri Amerikalı üç rehinenin ölümüne neden oldular. Hamas ölenlerin görüntüsünü yayınlayıp İsrail kamuoyuna “Hükümetiniz bazı rehineleri kurtarmak için birçok rehineyi öldürdü” diye seslendi. Bu şekilde öldürülen rehinelerin sayısının 40’ı aştığı tahmin ediliyor.

7 Ekim’den bu yana İsrail’in ilan ettiği hiçbir hedefi tutturamayan Savunma Bakanı Yoav Gallant “İsrail’in son 47 yıldır gördüğü en etkileyici operasyon” diyerek baskılardan sıyrılmayı umabilir. Galant’ın sıkıntısını Haaretz’in askeri analisti Amos Harel 7 Haziran’daki yazısında çok iyi resmetmişti. “Hamas çökmüş değil. Askeri yeteneklerinin çoğu zayıflatıldı ancak bunların yerini İsrail birliklerine kayıp verdirmeye odaklanan daha küçük ve daha esnek oluşumlar aldı” diyordu. 

Yazıda 6 Haziran’da yine Nuseyrat’ta BM’ye ait okula sığınmış 41 sivilin katledildiği bombardımana da yer veriliyordu. 

Harel’e göre Gazze’deki 98 ve 99’uncu tugaylar saldırılar düzenleyip çekiliyor. Sonuç açısından operasyonların değeri azalıyor. Refah’ta da ordu ilerleyemedi. Siyasi liderler “Refah’taki Hamas’ın son dört tugayını ortadan kaldıracağız” söylemini bıraktı. Net hedeflerin olmaması birliklerde tükenmişlik duygusunu yoğunlaştırıyor. Yedek kuvvetlerdeki komutanlar, savaşın yükünü çeken İstihkam Birliği, 401. Zırhlı Tümen, Givati, Nahal ve Paraşütçü birliklerinin performansında keskin düşüşlere dikkat çekiyor. Askeri yükün eşitsiz dağılımı, ordunun bir sonraki hamleyi planlayamaması ve yedek askerlerin haber verilmeden acımasızca görevlendirilmesi huzursuzluğa neden oluyor. Subayların Siyonist vaazlarla moral verme çabaları omuz silkmeyle karşılanıyor. Operasyonel disiplinde düşüş yaşanıyor. Dini ideolojinin hakim olduğu birlikler kafalarına göre davranıyor. Buralarda askeri kanunlar ve uluslararası hukuk geçerli değil…

Harel’in tespitleri böyle. Haliyle 4 rehinenin kurtarılmasından moral buluyorlar. Fakat siyasi alandaki etkisi beklendiği gibi olmadı. Netanyahu’ya 10 Haziran’a kadar somut strateji sunması için süre tanıyan savaş kabinesinin üyesi Benny Gantz ile Gadi Eisenkot dün istifa etti. Masayı terk edenler erken seçim istiyor. Netanyahu için çanlar çalıyor. Bakalım Kongre şovuna kadar ayakta kalabilecek mi?

***

Tanıklar kampta yaşananların korku filminden farksız olduğunu söylüyor. Kim bilir bu kaçıncı korku filmi! Gazze 1948’de Filistin’in diğer bölgelerinden sürülen insanların son sığınağıydı. 2,3 milyon insanın yüzde 68’i BM’nin sorumluluğundaki 8 kampta yaşıyor. 120 bin nüfuslu Nuseyrat onlardan biri. Aşdod, Aşkelon, Birşeba ve güneyde işgal edilen yerlerden gelenler de Nuseyrat’a yerleşmişti. İsrail adeta Filistinlileri Gazze’ye kilitleyip anahtarı da denize attı. Canını kurtarmak isteyen Sina Çölü'ne gidebilir denildi. 1956’da iki kez katliamdan geçirildiler. Sonra 1967 işgaliyle bu tekrarlandı. Soykırım serisine 2008’den günümüze iki-üç yılda bir yenisi eklendi. İsrail 6 Haziran’da Nuseyrat’ın çok sevilen Belediye Başkanı İyad Mağari’yi de öldürmüştü. Kasımda Zehra Belediye Başkanı Mervan Hamad ve nisanda Mağazi Belediye Başkanı Hatem el Ghamri’yi öldürdüğü gibi…

Nuseyrat 1948’den bu yana mülteci kampı ama Gazze Şeridi’nin kadim yerleşim merkezlerinin başında geliyor. Son korku filmi başlamadan hemen önce, temmuz ve eylül 2023’te arkeologlar Gazze’de 2 bin yıl öncesine ait Roma döneminden kalma mezarlar bulmuştu. Bunlar arasında iki kurşun lahit var. Nuseyratlı yazar Dr. Remzi Barud çocukken ‘Sahatit’ dedikleri eski sikkeleri bulmak için Tell el Accul’a tırmandığını, annesinin bunları Singer dikiş makinesinin ahşap çekmecesinde sakladığını anlatıyor. “Bunların Hiksos (M.Ö. 2000-1500), Roma ve Bizans paraları olduğunu ancak şimdi öğreniyorum. Annem Sahatit'i limon suyu ve sirkeyle özenle fırçaladığında, geçmişin büyük krallarının taçlı başlarıyla birlikte gizemli Latince ve diğer yazılar ve semboller ortaya çıkardı. Bu eski paralar halkımız tarafından kullanılıyordu. Nuseyrat'ın üzerine inşa edildiği bölge, tarihi Filistin'deki sayısız arkeolojik keşifle varlıklarını hissettiren eski Kenanlılar tarafından iskân edilmişti” diyor. Bölgede bulunan Tel Umm el Amr da yedinci yüzyılda büyük bir depremin ardından terk edilmiş 5 kiliseli bir Hıristiyan kasabasıydı. 

Niceleri gelip geçti.

***

Nuseyrat ve diğerleri… Toprağın altındakiler direnerek gittiler. Ayakta kalanlar gidenleri utandırmadı. Nesilden nesile birbirinin acılarını omuzlayarak bugünlere geldiler. Oğlunu yitiren anaya, babaya “Biz senin oğlunuz” dediler. Diz çökmediler. Gözyaşını silip yeniden dirildiler. Tanıdım bir kısmını; zor zamanlarda evlerine konuk oldum, sofralarına oturdum, yedim, içtim, dinledim. Şimdiye dek işgalciden, soykırımcıdan aman dilemediler, dilemezler de. Vahşetle yoğrulsa da bu topraklar soykırımcıyı muzaffer yapmaz, yapamaz!

Everything works according to Israel's manual. It has not gained an iota of humanitarian, moral and legal character since the day it was founded, through systematic terrorism, massacre and deportation. Those who cannot understand this have woken up to Palestine's nightmare since October 7. While the shock of people being burned alive in Rafah continues, this time what happened in Nuseyrat Refugee Camp, right in the middle of Gaza, makes people ashamed of their humanity. On June 8, Israel killed 274 Palestinians and injured 698 while rescuing 4 hostages. Among the dead, 64 were children and 57 were women; Among the injured, 153 were children and 161 were women. 

Although Israeli Prime Minister Benjamin Netanyahu did not like him, he received congratulations from US President Joe Biden, the main financier and supplier of the genocide. Biden, who says he is a 'Zionist' at every opportunity, accused Netanyahu of prolonging the war for his political survival in an interview with Time magazine on June 28. Now Israel is given victory from the happiness of those who left 274 corpses behind. While Netanyahu applauded the genocide as the "war on terror" at the American Congress to which he was invited, he will also be slapping Biden, who wants to see Benny Gantz and Gadi Eisenkot at the helm in Israel. If he can go! 

The global hegemonic media focuses on 4, not 274. With the liberation of 4 hostages, they seem to reset the list of victims of the Palestinians, which lists 37 thousand dead and 85 thousand injured. Shy supporters of genocide in the West can now wipe away their crocodile tears. 4 hostages were rescued, what more! If Israel is killing, there is a reason! Since the hostages have been rescued, continue the war! This is the conclusion Netanyahu aims to draw... 

The USA is complicit in genocide from top to bottom. That's why he threatens the International Criminal Court and the International Court of Justice. Americans also had blood on their hands in the Nuseyrat massacre. On the one hand, they share the joy by leaking the information to the press that "the USA took part in the hostage rescue operation", and on the other hand, in order to avoid responsibility for the massacre, they publicly say, "Our support is general support such as finding the location of the hostages, we did not take part in the operation." 

It was already known that beyond the arms shipment, American soldiers themselves provided technical support in the field.

*** 

According to American officials who spoke to the Arlington-based Axios and Israeli Walla news sites, the US special hostage rescue unit played an important role in the raid. 

According to the Palestinian side, the USA used the pier it established on the Gaza coast to deliver humanitarian aid for the operation. In a published video, it is seen that the helicopter in which the hostages were taken took off from the side of the pier. 

Footage obtained by Al Jazeera shows that Israeli special forces used an aid truck and a civilian vehicle for the operation. Civilian vehicles accompanied by Israeli tanks enter the camp from the west bank. When the operation, coordinated by the border police force Yamam and the domestic intelligence agency Shin Bet, is quickly discovered, tanks, jets and ships drop bombs everywhere. Anyone moving on the street is shot at. 

The Popular Resistance Committees in Gaza announced that it “confirmed that American forces stationed on the floating dock participated in the massacre.” The fact that the USA built a pier from the sea instead of opening the Rafah and Kerem Shalom gates to Israel, which was pursuing a starvation strategy, was met with suspicion from the very beginning. Hamas said, "This pier aims to cover the US arms support to the occupation forces." Palestinians keep saying that this line has no real impact on the famine. 

Israel needed this kind of victory to fend off pressure from inside and outside. They also killed hostages to save hostages. They do not care. According to Hamas, they caused the death of three hostages, one of whom was an American. Hamas published the images of the dead and called out to the Israeli public, "Your government killed many hostages to save some hostages." It is estimated that the number of hostages killed in this way exceeds 40 

. Defense Minister Yoav Gallant, who has not been able to achieve any of the targets declared by Israel since October, may hope to escape the pressure by saying "It is the most impressive operation Israel has seen in the last 47 years", Haaretz's military analyst Amos Harel wrote in his article on June 7. "Hamas has not collapsed. Many of its military capabilities have been weakened, but have been replaced by smaller, more flexible formations focused on inflicting casualties on Israeli troops," he said. 

The article also included the bombardment that killed 41 civilians who took shelter in the UN school in Nuseyrat on June 6.

According to Harel, the 98th and 99th brigades in Gaza are launching attacks and withdrawing. The value of operations in terms of results is decreasing. The army could not advance in Rafah either. Political leaders abandoned the rhetoric of “We will eliminate the last four brigades of Hamas in Rafah.” The lack of clear goals intensifies the feeling of burnout in troops. Commanders in the reserve forces point out sharp declines in the performance of the Engineer Corps, 401st Armored Division, Givati, Nahal and Paratrooper units, which bore the brunt of the war. The unequal distribution of the military burden, the army's inability to plan the next move, and the brutal deployment of reservists without notice are causing unrest. The officers' efforts to boost morale with Zionist sermons are met with a shrug. There is a decline in operational discipline. Units dominated by religious ideology act as they wish. Military laws and international law do not apply here...

These are Harel's findings. Naturally, they get morale from the rescue of 4 hostages. But its impact in the political arena was not as expected. Benny Gantz and Gadi Eisenkot, members of the war cabinet who gave Netanyahu until June 10 to present a concrete strategy, resigned yesterday. Those who left the table want early elections. Bells are ringing for Netanyahu. Let's see if he can survive until the Congress show.

*** 

Witnesses say that what happened in the camp was like a horror movie. Who knows what horror movie this is! Gaza was the last refuge of people expelled from other parts of Palestine in 1948. 68 percent of 2.3 million people live in 8 camps under the responsibility of the UN. Nuseyrat, with a population of 120 thousand, is one of them. People coming from Ashdod, Ashkelon, Birsheba and the occupied places in the south also settled in Nuseyrat. Israel literally locked the Palestinians in Gaza and threw the key into the sea. It was said that anyone who wanted to save his life could go to the Sinai Desert. They were massacred twice in 1956. Then this happened again with the 1967 invasion. A new one has been added to the genocide series every two or three years since 2008. Israel also killed the much-loved Mayor of Nuseyrat, Iyad Magari, on June 6. Just as he killed Zehra Mayor Mervan Hamad in November and Maghazi Mayor Hatem el Ghamri in April... 

Nuseyrat has been a refugee camp since 1948, but it is one of the ancient settlement centers of the Gaza Strip. Just before the last horror movie began, in July and September 2023, archaeologists found tombs dating back to the Roman period in Gaza, dating back 2,000 years. Among them are two lead sarcophagi. Nuseyrat writer Dr. Remzi Barud says that when he was a child, he climbed Tell el Accul to find old coins called 'Sahatit', and that his mother kept them in the wooden drawer of her Singer sewing machine. “I am only now learning that these are Hyksos (2000-1500 BC), Roman and Byzantine coins. When my mother carefully scrubbed Sahatit with lemon juice and vinegar, she revealed mysterious Latin and other inscriptions and symbols, along with the crowned heads of great kings of the past. These old coins were used by our people. “The area on which Nuseyrat is built was inhabited by ancient Canaanites, whose presence has been made known through numerous archaeological discoveries in historic Palestine,” he says. Tel Umm el Amr, located in the region, was a Christian town with 5 churches that was abandoned after a major earthquake in the seventh century. 

Many others came and went.

*** 

Nuseyrat and others… Those under the ground resisted and left. Those who remained standing did not shame those who left. They have come to this day by shouldering each other's pain from generation to generation. They said to the mother and father who lost their son, "We are your sons." They did not kneel. They wiped their tears and resurrected. I recognized some of them; I was a guest in their homes during difficult times, sat at their tables, ate, drank and listened. They have never asked for mercy from the occupier or the genocidaire, and they never will. Even if these lands are filled with brutality, they cannot and will not make the genocidaire victorious!