Asıl soru şu: CHP ve Kılıçdaroğlu ne düşünüyor?

Bir süredir yeğen Ebuseleme Gülen'in FETÖ ve amcası Fetullah Gülen'e ilişkin açıklamaları tartışılıyor. Daha çok da Gülen'inkaçırıldığı ve örgüt içinde yaşanan iktidar ve rant savaşları yazılıp konuşuluyor.

Buraya kadar olanlar pek öyle beklenmeyen olağanüstü şeyler değil. Çoğu biliniyor. Hatta örgütü terk edenler, itiraz edenler bile var. Ancak buna rağmen itiraz edenler dâhil sanki hepsi hipnoz edilmişçesine Gülen'e toz kondurmuyor. Olup bitenlerle ilgili, "Onun haberi yok ya da yalan yanlış bilgi verilmiş" diye açıklama yapılıyor. Bu açıdan en sert tartışmalar 15 Temmuz darbe ve işgal girişimi üzerine yapıldı.

Onlara göre darbe FETÖ işi değildi. Tanıdıkları, bildikleri onlarca FETÖ'cü asker, polis suçüstü yakalanmasına rağmen kimse "Darbeyi bizimkiler yaptı" demiyor, diyemiyordu.

Bu gerçeği inkâr etmek birilerinin de vicdanını kanatıyor, içini kemiriyordu. Yeğen Ebuseleme Gülen de böyle biriydi ve birkaç gün önce yine kendisi gibi firari olan gazeteci Ahmet Dönmez'e konuştu. O yayında soru soran Dönmez dâhil izleyen FETÖ'cülerin inanması güç ve onların yüzüne tokat gibi inen şeyler söyledi. 15 Temmuz darbe öncesi nasıl bir hazırlık yapıldığını, Adil Öksüz'le birkaç kez görüştüğünü söyleyen Ebuseleme asıl bombayı patlatıyordu:

"Arkadaşımla birlikte hocamın dizinin dibine kadar yaklaştık.Kulağımıza eğildi ve 'Arkadaşlar bir şey düşünmüş. Yakında Türkiye'deki bütün kurumlar el değiştirecek, siz de çok önemli kurumlara geleceksiniz. Sakın bu olduğunda bunu yapanların bizim arkadaşlar olduğunu belli etmeyin. Bulunduğunuz konumlarda mütevazı olun renk vermeyin' dedi."

Türkiye'nin bildiği gerçeği, Ebuseleme'nin bu tanıklığı bir kez daha teyit ediyordu. 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında Gülen vardı ve bunu sinsice saklamıştı. Sadece bu değil, Ebuseleme çok tartışılan darbenin esas planlayıcısı Adil Öksüz gerçeğine de açıklık getirdi.

Darbe öncesi Öksüz'le birkaç kez bir araya geldiklerini, Öksüz'ün dönemin Başbakanı Erdoğan'ı itibarsızlaştırmak için bilgisayar oyunu hazırlattığını, bundan da Gülen'in haberi olduğunu ısrarla ve tanıklar göstererek anlatıyordu. O Öksüz'ü, darbenin ilk gününde yakalandığı ve darbeci askerlerle birlikte çırılçıplak pozlarıyla hatırlıyoruz. Gülen onu anında "MİT ajanı" olarak ilan etmiş, kendisini darbeden sıyırmıştı.

İlginçtir aynı tezi içeride seslendiren biri daha vardı: Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu... Şimdi soralım; Kılıçdaroğlu, FETÖ'nün yalanına neden sıcağı sıcağına sahip çıktı ve Öksüz'ü MİT ajanı ilan etti? Bilgi Gülen'den mi geldi?

Gülen'e bu kadar açık destek verme mecburiyeti nereden geliyordu? Öksüz'ü "MİT ajanı" olarak nitelemesi, 15 Temmuz darbe ve işgal girişimine tıpkı FETÖ gibi "Kontrollü darbe" demesi bir diyet borcu muydu?

Sadece insanlar değil ülkeler de hançerlenir... Acaba şu aralar çok konuşmak isteyen Kılıçdaroğlu bu sorulara da cevap verir mi? Gülen, kendisine karşı çıkan, Türkiye'deki bütün operasyonları ve darbeleri yaptırdığını söyleyen herkesi MİT ajanı diyerek susturdu ama artık susturamayacak görünüyor; çünkü bizzat FETÖ'cüler bile büyük şüphe içinde.

Yeğeni Ebuseleme'nin çelişkisi tam da bu... Hem amcasının darbeden bilgisi olduğunu söylüyor hem de buna inanamadığını belirtiyor. Bu yüzden döne döne, "Nasıl olur da demokrasidenyana olması gereken bir yapı darbe yapar" diye de isyan edip duruyor. Ama şu soruyu sormuyor ya da soramıyor: Bu yapı sadece bir cemaat değil, bir istihbarat örgütü ve o sayede ABD'de kendilerine alan açılıyor. Onlar ne isterse "Hocaları" da onu yapmak zorunda. Bu gerçeği bildikleri için vicdanları azap içinde.