Yüksek yargı bir süredir Cumhurbaşkanı'nın yetkileriyle ilgili kararlar alıyor. Küçük haberler hâlinde medyada yer bulan bu hareketlenme, dün Anayasa Mahkemesi'nin, 2018 tarihli Kanun Hükmünde Kararname'nin bazı hükümlerini iptal etmesiyle su yüzüne çıktı; kamuoyunun dikkatini çekti.
Özellikle iki başlık üzerinde duruluyor.
İlki, mahkemenin rektör atama yetkisinin Cumhurbaşkanı'nın elinden alınması için CHP'nin yaptığı başvuru üzerine verdiği iptal kararı.
Görüşlerini aldığım üst düzey yargı bürokratları, Cumhurbaşkanı'nın rektör atama yetkisinin iptal edilemeyeceğini, çünkü yetkinin Anayasa'nın 130. Maddesi'nden doğduğunu söylüyorlar.
İlgili madde şöyle diyor:
"...Kanunun belirlediği usul ve esaslara göre; rektörlerCumhurbaşkanı'nca, dekanlar ise Yüksek Öğrenim Kurulu'nca seçilir ve atanır."
Anladığım kadarıyla iptal edilen rektör atama usulü. Nihayetinde Cumhurbaşkanı yine atama yapacak ama YÖK'ün görüşü alınsın, YÖK aday göstersin veya geçmişte olduğu gibi seçim olsun şeklinde birtakım unsurlar eklensin isteniyor. Bu düzenleme de kanunla yapılsın deniyor.
AYM'nin tartışılan ikinci kararı ise Merkez Bankası Başkanı'nınatanmasıyla ilgili. 1211 sayılı Merkez Bankası Kanunu'nun 25. maddesinin birinci fıkrasında yer alan, "Merkez Bankası Başkanı'nın, Bakanlar Kurulu kararıyla beş yıllık bir dönem için atanacağı, bu sürenin sonunda yeniden atanabileceğine" ilişkin düzenlemeye, 2018 yılındaki KHK ile "Cumhurbaşkanı" ibaresi eklenmişti. Yüksek Mahkeme, Merkez Bankası Başkanı'nın atanmasının "KHK ile düzenlenemeyecek yasak alanda" kaldığı gerekçesiyle bu değişikliği Anayasa'ya aykırı bularak oybirliğiyle iptal etti.
Burada da AYM'nin rektör ataması kararında olduğu gibi, Cumhurbaşkanı'nın yetkisine yönelik esas bakımından bir iptal yok.
AYM'nin geçmiş dönemlerinde aldığı kimi kararların ve demokrasi ile siyasetin alanını daraltan sonuçlar doğurduğuna şahit olanların refleksleri normal. "Yeniden mi?" diye soruyorlar.
Diğer değişiklikleri ayrıntılı olarak araştırmadım, ancak tartışılan iki karar özelinde hukukun zorlandığına dair bir iz göremiyorum.
Mahkemenin gerekçeleri de AYM'nin meseleye "esastan" girdiği eski dönemlerde olduğu gibi siyasi değil, usul yönünden.
Sezer döneminde atanmış ideolojik tavırları öne çıkan tek bir üyenin kalmadığı AYM'nin, bu iptal kararlarını "oybirliğiyle" aldığı da göz ardı edilmemeli.
***
KADINLAR DİKKAT, BAŞKAN SİZİ ÖZGÜRLEŞTİRECEK!
31 Mart'ta Silivri Belediye Başkanı seçilen Bora Balcıoğlu, ilçedeki kadınlar plajını kapatma kararı almış.
Balcıoğlu, "Kadınların her alanda özgürleştirilmeye ihtiyaçları var" diyor. Atatürk'ün arzusunun da bu yönde olacağını söylüyor. Sonunda annesinin hacı olduğundan falan bahsediyor.
Ne var ki Silivrililer, Başkan'la aynı havada değil.
Plajın kapatılmaması için imza toplamaya başlayan ilçe sakini kadınlar, "Plajımızın kapatılmasına çok üzüldük. Neden rahatsız oldular ki? Bize yapılan pozitif ayrıcalık mı rahatsız ediyor? Özel işletmeler çok pahalı. Orada bir sürü kafe işleten yerler var. Geçen yıl şezlonglara 500- 600 TL istiyorlardı. Oysa belediyenin yeri çok uygun, hatta evden yiyecek getirmemize kimse bir şey demiyordu. Şezlonglara, duşa para ödemiyorduk. Ücretsiz plaj imkânı sunuluyordu. Yetkililere sesleniyoruz, plajımızı geri istiyoruz" diyorlar. (Basından)
Belli ki başkanın plajın gelirine çok ihtiyacı var. Kılıf arıyor.
***
MERAL TEYZE
Partiyi Müsavat Dervişoğlu'na teslim eden İyi Parti'nin Kurucu Genel Başkanı Meral Akşener'in günler sonra ilk kez fotoğrafları yayınlandı.
Zor günler geride kalmış gibi, oldukça iyi, huzurlu görünüyordu. Meral Teyze olarak herkesle kucaklaşıyordu.
Bir yıl önce 6'lı Masa'dan kalktığında üzerinde oluşan ağır atmosferin bu kadar çabuk dağılmasını bekliyor muydu acaba?
Geçmiş olsun. Bence süreci Kemal Bey'den çok daha profesyonelce yönetti.
***
KAYSERİ'DE CHP TUNCELİ'DE AK PARTİ
31 Mart'ta yapılan yerel seçimlerin tekrarlanmasına karar verilen üç ilçe ve dört beldede seçimler yenilendi.
CHP, Alparslan Türkeş'in memleketi Kayseri Pınarbaşı'yı MHP'nin elinden 289 oy farkla aldı. AK Parti ise Kemal Bey'in memleketi,CHP'nin kalesi Tunceli'nin Mazgirt'e bağlı Akpazar beldesindebaşkanlığı kazandı.