Ankara’nın uzun gecesi: Reisi’nin helikopteri nasıl bulundu

BÖLGE bu kez İran’ın Cumhurbaşkanı Reisi’nin soru işaretleri ile dolu helikopter kazasıyla hayatını kaybetmesiyle şok yaşadı.

Şok diyorum çünkü komplo teorilerini dışarıda bıraksanız bile baştan sona yanlışlarla dolu bir ziyaret aracı ve yolu seçiliyor. Neden mi? Ayrıntılara yazının ilerleyen bölümlerinde gireceğim. Yaklaşık 600 km’lik bir yol. Nedense 600 km’lik yol için uçak değil, helikopter tercih ediliyor. Bu tercihin nedeni tamamen anlaşılmaz durumda.

DEVRİM MUHAFIZLARI VE İRAN İSTİHBARAT ÖRGÜTÜ ANKARA’YI ARADI

Azerbaycan dönüş yolundaki İran Cumhurbaşkanı Reisi ve Dışişleri Bakanı Abdullahiyan’ın bulunduğu helikopter, yanlarında heyetin diğer üyelerini taşıyan iki ayrı helikopterle birlikte yola çıkıyor. Sonrası simsiyah bir boşluk. Reisi’nin helikopterinden ses seda çıkmıyor, sinyal yok. Yok çünkü helikopterde uluslararası sinyal sistemi bulunmuyor.

Sonra olanları şöyle sıralayabiliriz:

- Devrim Muhafızları ve İran İstihbarat Örgütü Ankara’yı arıyor.

- Ankara tüm kurumlarıyla harekete geçiyor.

- İran önce gece görüşlü helikopter talebinde bulunuyor. Ankara ise sadece helikopter değil, kurtarma timinden elinde bulunan her türlü araç gerece kadar her türlü hazırlığı yapıyor.

- Ankara bölgedeki hava durumuna bakıyor, helikopterin uçması neredeyse imkânsız.

İRAN BÖLGESİNE SİLAHSIZ İHA İSTİYOR

- Ankara İran’a hava durumu ile ilgili bilgi veriyor. Akıncı’nın gönderilmesinin daha sağlıklı olacağı anlatılıyor.

- Bu arada İran bölgeye silahsız Akıncı girmesini istiyor.

- Silahsız Akıncı kazanın ardından 23.30’da Batman’dan kalktı. 00.45’te kaza bölgesindeydi. 02.36’da ise enkazı buldu.

- Akıncı Türkiye’ye 6.45’te döndü.

AKINCI’NIN HER ANI İRAN İLE PAYLAŞILDI

- Süreçte tüm bilgiler an be an İran ile paylaşıldı.

- Ankara’nın organizasyon kabiliyeti ve kurumlar arası işbirlği ise çok önemliydi.

SORU ÇOK YANIT YOK

Düşen helikopteri bulan Türkiye, Akıncı. Bir kere daha milli ve yerli teknolojinin önemini ve gücünü bize gösterdi. Ancak İran açısından akıllarda soru çok. Ankara da bu soruların yanıtlarını doğal olarak merak ediyor. Gelelim o sorulara:

- Havacılık kurallarına göre, önden hava şartları ile ilgili bilgi alınır. Özellikle devlet başkanı taşıyan bir helikopter, hava şartları uygun değilse asla kalkmaz. Pilotun kimseyi dinlememe hakkı bulunuyor. Peki o zaman neden kalktı?

- 3 helikopter tekli güzergâhta mı yol alıyordu? Eğer tekli güzergâhta yol alıyorlardıysa ne yaşandı? Diğer iki helikopter geri dönüp, yer tespiti yapma ihtiyacı duymadı mı? Duymadıysa neden?

- 3 helikopter farklı güzergâh takip ettiyse, bu zaten başlı başına bir sorun.

- 2 heliktopter gerçekten indi mi?

- Tüm bu koşullarda uçakla seyahat daha mantıklı iken neden helikopter seçildi?

- Üst düzey devlet uçuşlarında bazı kurallar bulunmaktadır. Özellikle helikopter söz konusu olduğunda katı bir biçimde uygulanması beklenir. İki üst düzey ismin aynı helikopterde de bulunmaması gerekir. Bu durumda Cumhurbaşkanı ile Dışişleri Bakanı neden aynı helikopterdeydi?

HELİKOPTERLERİN DURUMU

- BELL 212 helikopterleri 1968 yılında üretildi.

- 1998 yılında üretimleri durdu.

- Başlangıçta Bell Helicopter tarafından Fort Worth, ABD’de üretildi. Üretimi 1986’da açılan fabrikanın ardından 1988’de Kanada’ya taşındı. Bu helikopterler bir pilot ve 14 yolcuyla 15 koltuğa kadar yolcu taşıyabiliyor.

- Hava aracının normalde eskisi olmaz, ancak bakımsızı olur.

- ABD yapımı helikopterlerin orjinal bakım ya da yenilenme ihtimalleri yoktu. İran eğer tersine mühendislik yaptıysa yenilemeyi de bu yolla yapmıştır. Burada da devreye “ne kadar güvenli” sorusu gündeme giriyor.

SONUÇ...

- Ankara şimdilik konuya kaza olma ihtimalinin yüksek olduğu yönünde bakıyor. Ancak kötü hava koşullarında helikopterlerin tercih edilmesi, inatla uçma kararı ise “içeride ne oluyor” sorusunu gündeme taşıyor. Soruların yanıtları ortaya çıkacak mı göreceğiz. Sonuç derseniz, bu bölgede teknolojiniz, savunma sanayiniz başta olmak üzere her açıdan güçlü olmak zorundasınız.

MÜSAVAT DERVİŞOĞLU: MİLLİ BİRLİK VE BERABERLİK HER ZAMANKİNDEN DAHA DA ÖNEM TAŞIYOR

Türkiye’nin yerli ve milli teknoloji ile gücünün önemini “hayırlı olsun” ziyaretinde bulunduğum İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu da dile getirdi. Önümüzdeki süreçte iç politika ve dış politika ile ilgili görüşlerini anlatacak olan Dervişoğlu’nun Reisi’nin helikopterinin bulunması süreci ile ilgili sözlerini sizlerle paylaşmak isterim. Hürriyet Gazetesi’ne yaptığı özel açıklamada Dervişoğlu şöyle dedi:

Müsavat Dervişoğlu - Hande Fırat

- “Masum bir kaza olmuş bile olsa, içinde bulunulan jeopolitik durum ve coğrafya güçlü bir Türkiye’ye neden ihtiyaç olduğunu kanıtlamıştır.

- Savunma sanayii alanında yerli ve milli hamlelerin önemini bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Bu coğrafyada belli ki daha da güçlü savunma hamlelerine ihtiyaç vardır.

- Dünyamız ve bölgemiz tarihi bir süreçten geçerken, yaşananlar ortadayken, içeride milli birlik ve beraberlik her zamankinden daha büyük önem taşımaktadır.”