BU başlığı bilerek seçtim. Çünkü Özgür Özel, CHP’de yanlışlara karşı ciddi bir mücadele veriyor.
Çünkü bir Özgür Özel, bir de Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş tehlikenin farkında. Neyi kast ediyorum?
1- CHP’li belediyelerde yakınlarını görevlere getirme konusu.
2- Arapça tabelaları indirme meselesi.
İMAMOĞLU VE YAVAŞ FARKI
Haklarını teslim edelim. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş belediye başkanlığı dönemlerinde yakınlarını bir göreve getirdikleri konusunda haber olmadılar. Bu konuda dikkatli hareket ediyorlar. Doğru olanı yapıyorlar. Çünkü cumhurbaşkanı adayı olmak gibi büyük hedefleri var. Yollarına dikenli tellerin döşenmesine müsaade etmiyorlar.
BOZBEY VE AKIN ŞAŞIRTTI
Ama CHP’li belediye başkanlarının bir bölümü görevlere yakınlarını atadıkları haberleriyle gündeme geldiler. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve Balıkesir Belediye Başkanı Ahmet Akın beni bu konuda şaşırttılar. Tecrübeli iki politikacının daha dikkatli davranmalarını beklerdim.
Nepotizm her zaman zararlıdır. Çünkü sırf yakınınız olduğu için birini göreve getirirseniz o zaman ehliyet ve liyakat kalmaz.
MUHALİF MEDYANIN TEPKİSİ
CHP’li belediyelerin yakınlarını atamalarına AK Parti tabanından tepki gelmesini beklersiniz. Bu doğaldır. Ama asıl beni umutlandıran CHP tabanından ve muhalif medyadan gelen tepkiydi. Takdir ettim. Bir de Özgür Özel’in bu konuda vakit geçirmeden tavır koymasıydı.
MÜCADELE BUNUN İÇİN Mİ
Muhalif medya haklı olarak ‘Biz yıllarca siz akrabalarınızı belediyelerde üst düzey görevlere getirin diye mi bu mücadeleyi verdik’ diye tepki gösteriyor. Özgür Özel ise “47 yıl sonra birinci parti olmuşuz, büyükşehir belediye başkanlıklarını kazanmışız, 4 yıl sonra cumhurbaşkanlığı seçimi var. Belediyelere eşi, dostu, akrabaları doldurursak ilk günden yanlış yaparız. SHP’nin 1989 yerel seçimlerinde zafer kazanıp, sonra belediyeler yüzünden 1991 seçimlerinde yüzde 20’ye düşmesine benzeriz” diye düşünüyor. SHP, 1989 seçimlerinde kazandığı belediyeleri 1994’te kaybetmişti.
DENETİM ŞART
Özgür Özel bu atamaları iptal ettirdiklerini söylüyor. Doğru olanı yapıyor. Ama bu ne kadar etkili olacak? Bugün iptal edip, yarın yeniden atayacaklar mı ondan emin değilim. Bu yüzden bir denetim mekanizması gerekiyor. Çünkü ön planda olmayan il ve ilçe belediyelerinde yakınlarını atama furyasının devam ettiği yönünde haberler geliyor.
ARAPÇA TABELA ÇIKIŞI
Arapça tabela konusu ise CHP’nin yumuşak karnını oluşturuyor. O nedenle Özgür Özel’in tavrına ilişkin olarak ayrı bir paragraf açacağım. Çünkü işin bir ideolojik tarafı var, bir de CHP’yle ilgili kötü çağrışımlara neden oluyor.
Biliyorsunuz CHP’li bazı belediye başkanları Arapça tabelaları kaldırıyorlar. ‘Neden İngilizce ya da Rusça yazılan tabelalar kaldırılmıyor da özellikle Arapça tabelalar kaldırılıyor’ diye bir soru soruluyor. Dindar kesimde bu rahatsızlığa neden oluyor. Eski CHP çağrışımları yapılıyor. İş, ezanın Arapça aslından Türkçe’ye çevrilmesinden tutun, Kuran’ı Kerim’in öğretilmesinin yasak olduğu dönemlere kadar gidiyor.
ARAPÇA DİN DİLİ
CHP Genel Başkanı Özgür Özel bu konuda bir çıkış yaptı. Nevşin Mengü’ye yaptığı açıklamada “Arapça din dili. Onu yırtan belediye başkanı görüntüsü incitici. Arapça, Kuran’ı Kerim’in yazılmış olduğu dil olduğu için bilinç altına çok yanlış bir mesaj olarak gidiyor. O nedenle arkadaşlarımızı uyardık” dedi.
Özgür Özel çok doğru bir müdahalede bulundu. Bizim halkımız yerde Arapça yazan bir kâğıt parçası bulsa alır yüksek bir yere koyar. Çünkü onun Kuran’ı Kerim’in bir parçası olduğunu düşünür.
DİN DÜŞMANLIĞI YAFTASI
Ayrıca CHP zaten yıllardır “din düşmanlığı” yaftasından dolayı çok çekti. Bir de Arapça tabelaları kaldırırsanız eski çağrışımları hatırlatmış olursunuz. Son söz olarak şunun altını çizmek isterim. Özgür Özel bu çıkışlarıyla CHP’nin çürümesinin ve din düşmanı yaftasını yemesinin önüne geçmeye çalışıyor. Doğru olanı yapıyor.
KENAN SOFUOĞLU’NA BU ZULÜM YAPILIR MI
Kenan Sofuoğlu’nun açıklamalarını okuyunca bir insana bu kadar zulmedilmez diye düşündüm.
Yıllardır parlamento muhabirliği yaptım, hâlâ sık sık Meclis’e giderim. Ama ilk fırsatta Kenan Sofuoğlu’na işkence yaptıkları bir yer olup olmadığını soracağım. Çünkü anlattıkları yürek paralayacı. İnsanlık tarihi “milletvekili” yapılmak gibi ağır bir zulüm görmemiştir. Bir insana bu kadar ağır yüklenilmez ki canım!
Ne yapmışlar diyeceksiniz? Daha ne yapsınlar, AK Parti tutmuş Kenan Sofuoğlu’nu milletvekili yapmış. Hem de Kocaeli’de yüzlerce insan milletvekili olmak için mücadele ederken, Kenan Sofuoğlu’nu paraşütle getir milletvekili listelerine yerleştir.
Bu da bir insan, buna nasıl can dayanır?
SONRADAN GÖRMELİK
Peki o ne yapmış? Önce sonradan görmeliğin resmi olarak Meclis’e Lamborghini spor arabasıyla gelsin. Sanki yarış pistinde!
Yetinmesin, ayaklarını masanın üzerine uzatıp danışmanlarıyla fotoğraf çektirip “Emir erlerim” diye sosyal medya hesabından yayınlasın.
Lüks yaşamını, israfı, gariban halkımızın gözünün içine soka soka yaşasın. Ama 5 yıllık vekilliği sırasında Meclis kürsüsüne çıkıp konuşma yapmasın, seçildiği bölgenin sorunlarıyla ilgilenmesin, Türkiye’nin sorunlarına kafa yormasın.
Ama Kocaeli’den seçmenler kendisini aramak gibi ‘hadsizlikte!’ bulununca ‘Böyle bir zulüm, böyle bir işkence çekilir mi?’ diye isyan etsin.
O zaman istifa etmeyi bile düşünmüş.
Etseydin kardeşim. Seni zorla tutan mı vardı?
ÖZÜR DİLERİZ KENAN BEY
Ama suç Kenan Sofuoğlu’nda değil, onu milletvekili yapanda.
Bakalım Kenan Sofuoğlu gerçekten milletvekili olmayı hak eden hangi dava adamının hakkını yedi.
Partiler sporda, sanatta ünlü olan isimleri zaman zaman Meclis’e taşır. Ben uzun süren Meclis muhabirliğim döneminde bunların bir fayda sağladığını görmedim.
Kenan Sofuoğlu da o kontenjandan milletvekili yapılmış.
Ama belli ki beyefendiye büyük zulmedilmiş.
Özür dileriz Kenan Bey.