Sayın Erdoğan’ın Irak dönüşü gazetecilere önemli açıklamaları oldu. Sorulardan biri şöyleydi:
“Son birkaç gündür DEM Parti'yle ilgili bir tartışma var. Mardin ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyelerinin Meclis açılışında İstiklal Marşı'nın okunmadığı ve Bayrağımızın kaldırıldığı iddiaları sebebiyle İçişleri Bakanlığı zaten mülki müfettiş görevlendirdi, bu kamuoyuyla paylaşıldı. Bugün Sayın Bahçeli'nin çok sert eleştirileri vardı. Sizin değerlendirmeleriniz nedir?”
Erdoğan bu soruya şöyle cevap verdi:
"Bu konuyu İçişleri Bakanlığımız şu anda kapsamlı bir şekilde incelemektedir. Türkiye'de hepimizi temsil eden değerler vardır. Bunları dışlamak, bunlara saygısızlık etmek, birlik ve bütünlüğümüze kastetmek anlamına gelir ve tabii ki hukuk devletinde bunun da bir karşılığı vardır. Bunları daha önce de söyledim. Teröre destek vermek, terörle müşterek hareket etmek şüphesiz ki bizim değerler silsilemize saldırıdır ve bununla ilgili olarak da Anayasanın çok açık hükümleri vardır. Türk'ü de, Kürt'ü de, Laz'ı da, Çerkez'i de diğer gruplar da bu ülkenin hür ve eşit vatandaşlarıdır. Bunu değiştirmeye kimsenin gücü yetmez ve yetmeyecek... Birliğimize ve bütünlüğümüze böylesine kışkırtıcı eylemlerle el uzatmaya kalkanlara bundan önce hukuk zemininde hangi cevap verildiyse aynısının ortaya konması sürpriz olmaz. Buna bir defa herkesin hazır olması gerekir. Sayın Devlet Bahçeli’nin yapmış olduğu açıklamalar Anayasa hükmünün icrasından başka bir şey değildir. Aynı durum şu anda benim için de geçerlidir. Anayasa'nın hükümlerini kimler çiğnemeye kalkıyorsa bedelini de ödemeye hazır olmalıdır.”
DEM Parti seçimlerde istediği oyu alamadı. Ama AK Parti ikinci olunca artık rahat davranırım diye düşünüyor. Ne de olsa bunların işi bitti sanıyor. O yüzden DEM’li vekiller ne İstiklal Marşı okuyor ne bayrak tanıyor.
Sayın Erdoğan’ın açıklamaları bu bakımdan önemli. Ortamı boş buldu DEM. Kimse ağzını açamaz sandı. Hem Erdoğan hem Bahçeli gerekeni söylediler. Ana akımda terörle iltisaklı bir partiyi savunmak düşünülemez. Bizde oluyor maalesef.
Dün de DEM Parti’ye geçen Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin Başkan Vekili Eser Sönmez, 23 Nisan kutlamalarına katılarak protokoldeki yerini aldı. Vali Ali İhsan Su, saygı duruşunun ardından okunan İstiklal Marşı’nı okumayan Başkan Vekili Sönmez ile tokalaşmadı. 23 Nisan törenleri oluyor. İstiklal Marşı okunmuyor. Madem okumayacaksın, ne diye o törenlere geliyorsun. Sonra bunları söyleyince de, “O zaman kayyım atayalım, olsun bitsin” diyorlar. Olayı basite indirgiyorlar.
DEM destekçilerinin çok sevdiği Avrupa’dan bir örnek verelim. 1 Mart 2014 tarihli Euronews’den okuyalım:
İspanya'da Yüksek Mahkeme, eski Katalonya Özerk Hükûmet Başkanı Carles Puigdemont hakkında, 2017 yılında Katalonya'da başarısızlıkla sonuçlanan bağımsızlık referandumuyla ilgili protestolar nedeniyle terörizm soruşturması açtı.
Mahkeme'den yapılan açıklamaya göre, "Katalonya eski başkanı ve ayrılıkçı lider Carles Puigdemont ve milletvekili Ruben Wagensberg, İspanya Yüksek Mahkemesi tarafından Demokratik Tsunami davası kapsamında incelenen olaylarla ilgili terör suçları iddiasıyla soruşturuluyor” denildi.
Ayrıca Yüksek Mahkeme, Puigdemont'un "Demokratik Tsunami davasıyla ilgili olarak terör suçlarından soruşturulmasına ve uygun olduğu takdirde yargılanmasına" karar verdiğini açıkladı.
Carles Puigdemont'un soruşturma altındaki olaylara katıldığına işaret eden kanıtlar bulunduğunu belirten mahkeme, Puigdemont'un "kanun ve düzeni yıkmak ve demokratik kurumları ciddi şekilde istikrarsızlaştırmak için" grubun kurulmasına dâhil olduğunu belirtti.
Kimse ülkesinin düzenini bozdurmaz. Kimse ayrılıkçı, bölücü hareketlere müsaade etmez. Avrupa bunun en bariz örneği. DEM’i savunanlar hiç utanmadan. “Canım, Avrupa da hata yapar” diyecek!..
Türkiye Gazetesi>