Gazze boşalır kasa dolar mı?

Görünürde olan ile gerçekte olanlar… Bazen bu farkları anlayabilmek için bir ömür gerekebiliyor. Ve farkına varıldığında da iş işten geçmiş oluyor.

Tarih hep önceden uyaran aydınların yargılanması ile geçmiştir. Bazen mahkeme yargılamıştır bazen toplum ve iktidar… Genellikle de acıları çekenler önceden uyaranlar olmuştur.

Nitekim peygamberler tarihi de hep benzer acılarla doludur. Uyarıcı peygamberlere yapılan zulümler bazen o dereceye varmıştır ki, o toplumlar helak edilmiştir.

Bu kısa girişten sonra günümüzde bizlerin ülkemizde yaşadığı iki gelişmeye bakalım.

1-Terörsüz Türkiye…Ve Yeni anayasa.

Şu anda ortada bir anayasamız var ve bu yasaya göre de AİHM kararlarına uymak zorundayız. Peki, Anayasaya ve AİHM kararlarına uyuyor muyuz? Hele hele iktidarın uygulamaları tersine kararlara…

Türkiye ‘seçimli otokratik’ bir yönetim sürecinde hızla ilerliyor. Girdiğimizi söyleyen de var girmek üzere olduğumuzu söyleyende.

Yeni anayasa ile eğer demokratik ve özgürlükçü bir ülke hedefliyorsak bu baskı ve hukuk dışı uygulamalar niye? Dikkat ederseniz “Kurucu Önder” noktasına gelen teröristbaşına hitap İle yeni anayasa arasında bir bağ kurulabilir.

Kürt seçmeni Cumhur İttifakına çekmek için “Terörsüz Türkiye ve Yeni Anayasa” formülü ortada. Ama sahnenin önünde sadece terörsüz Türkiye ve özgürlükçü anayasa söylemi dolaştırılıyor.

Not: 2023 seçimlerini sahte montaj video ile muhalefeti terörle işbirlikçi gösterenlerin bugün geldiği nota hayli ilginç. Hatta İstanbul’da Kent Uzlaşısı adı altında yasal-siyasal parti ile işbirliğini terör sayan yargı, Ankara’da teröristbaşı ile yapılan “Ankara Uzlaşısını” terörsüz Türkiye diye alabiliyor.

Gelelim 2. Gelişmeye.

2-Cihattan Hicrete Gazze…

Önce bir hatırlatma yapalım: 7 Ekim Hamas saldırı sonrası İsrail Gazze’de resmen soykırıma başladı. Soykırım başladıktan kısa süre sonra ülkemizden İsrail’e olan ihracat artmaya başladı. Ticaret Bakanı Ömer Bolat “aslında malları Filistin’e yolluyoruz ama İsrail gümrüğünden geçiyor” diye yalanlamıştı.

Sonra İsrail’e ihracat durduruldu ve bu sefer Filistin’e olan ihracatımız 10 milyon dolardan 150 milyon dolarlara fırladı. Meğerse Filistin gümrüğü varmış…

Bütün bu süreçte iktidar yanlıları Türkiye’de Cola-hamburger boykotları yaparak İsrail’e olan ticareti görmezden geldi ve getirdiler. Göstermelik gibi mitinglerle gerçeklerin üzeri örtüldü.

Gelelim bugüne… Trump Gazze için bir video çekti: Gazze’nin geleceğini gösteren yapay zeka videosunda Trump ve Netanyahu “Trump Gaza” otelinin önünde güneşleniyordu.

Ve son günler: Netanyahu Trump’ı ikinci kez ziyaret ediyor ve o ziyarette Trump Erdoğan’a büyük övgüler diziyor. Ardından İsrail’de çıkan haberler: İsrail Gazze’deki Filistinlilerin göç etmesi için iki ülke ile temasta olduklarını açıklıyor. İddiaya göre bu iki ülkeden biri Türkiye.

Sonra iktidarın propaganda medyasında çıkan yazı ve söylenen sözler: Cihattan hicrete Gazze…

Yani Gazzeleriler göç edebilir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Gazze’nin yeniden inşasında ve Filistin davasının savunulmasında Endonezya ile birlikte çalışmaya devam edeceğiz” diyor. Akıllara Netanyahu’nun sözleri geliyor: “Gönüllü olarak göç edecek çok sayıda Gazzeliyi kabul etmek üzere iki büyük ülkeyle müzakerelerimiz sürüyor”

Çünkü Endonezya Devlet Başkanı Prabowo Türkiye, Mısır, Katar ve Ürdün’ü kapsayan ziyaretine çıkarken havaalanında “Endonezya yaralılara öncelik verilmek suretiyle Filistinlileri ülkemize kabul etmeye hazırız” demişti.

Ve son olarak Kuzey Suriye’de önceden Suriyeliler için yapılan kampların şimdi Gazeli Filistinliler için hazırlandığı iddiaları…

Söylentilere göre bu “hicret!” ile Türkiye’nin kasasına da ciddi kaynak girecekmiş. Rivayetler 10 milyar dolardan başlayıp 40 milyar dolara kadar çıkıyor.

IRAK TEZKERESİ HATIRLATMASI

Türkiye 2001 krizinde kamu borç sorunu çok yüksek düzeylere çıkmıştı. Adeta her sente muhtaç hale gelmiştik. Tam o günlerde ABD’den Irak müdahalesinde Türkiye üzerinden cephe açmak için teklif gelmişti. Ve demişlerdi ki “TBMM’den tezkere geçerse 8 milyar dolar bir kaynak verilecek”

O tezkere bir kısım AK Partili vekillerin oyu ile reddedildi. (Muhalefet zaten hayır oyu kullanmıştı.)

Tezkere sonrası AK Parti’de hayırcı vekiller birer birer tasfiye edildi. Ve parti “evet” diyenlerle yola devam etti.

Bugün yine bir kriz ile karşı karşıyayız. İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na operasyon sonrası kasadan 44,2 milyar dolar çıktı. Merkez’in eriyen rezervleri tek sorun değil elbette.

Hatta asıl sorun faizlerdeki yükseliş. Tahvil faizleri %38’den %48’e çıkarken ticari kredi faizleri de %55’den %64’e çıkmış durumda. Kısaca ekonomide çok ciddi bir maliyet oluşmuş durumda.

II. Abdülhamid döneminde Theodor Herzl ile başlayan “borçlarınızı ödeyelim” ilişkisinde yeni bir sayfa mı? Çünkü İmamoğlu operasyonu sonrası ekonomide düştüğümüz zor durum Erdoğan’ın seçimleri kazanma ihtimalini düşürmüş durumda.

Seçimler uğruna Gazze’de cihattan hicrete mi geçtik derseniz aynı soruyu içeride de sormak gerekir. Yani içeride de “teröristbaşı Apo”dan “Kurucu önder-Apo”ya geçiyorsak dışarıda da cihattan hicrete geçmeyi anlayabiliriz.